28 Aralık 2012 Cuma

Geç kalmayalım...An'ı yakalayalım...

Zaman geçiyor, günler, aylar derken seneler geçip gidiyor...
Yine bir Aralık, yine eski yıla hoşçakal yenisine, gel, bana da güzellikler getir deme vakti...
Oturup 5 dk da olsa düşünelim ne olur, geçtiğimiz yıllarda nelere geç kaldığımızı...An'ı kaybetmeyelim...ne olur...
Özlediklerimizi arayalım, imkanımız varsa görmeye gidelim...geç kalmak insanın en büyük pişmanlığı oluyor...
İçimizi ışıldatan müzikleri dinleyelim...
Deniz bulduk mu atlalayalım içine...
Görmek istediğimiz yerleri mümkün olan ilk zamanda görelim...
Okuyalım...
Sevdiklerimize onlara olan sevginimizi söyleyelim...
Sanata vakit ayıralım...
Dokunalım...
Hissedelim...
Sarılalım...
Sevelim...
Sevilmeye izin verelim...
Hoşgörülü olalım...
Dert etmeyelim...
Arınalım...
Gülümseyelim...:)
Beklentilerinimi azaltalım...
İçimizi genişletelim...
Paylaşalım...
İnanalım...
Geç kalmayalım...An'ı yakalayalım...

2013 gel, hoşgel...tüm dünyamıza, tüm insanlığa sevgi, barış ve güzellikler getir lütfen...
iyi olunuz...



12 Aralık 2012 Çarşamba

Aşk'a Varış...

Sevgili annem Jale Saraçoğlu'nun, 5 senedir üzerinde çalıştığı Mevlevi koleksiyonundan oluşan resim sergisi Aşk'a Varış yarın açılıyor...

Açılış: 13.12.2012
Saat:   17.00
Yer:    Yenikapı Mevlevihanesi

Sergi 31 Aralık'a kadar hergün gezilebilir...



2 Ekim 2012 Salı

Midilli...Lesvos...

Seneler var, vize alırım, Yunanistan'a, Yunan Adaları'na gitmek için... Bir türlü kısmet olmaz, vizeler biter, yine alınır, yine biter...vb vb vb Sonunda laneti kırdık, Ağustos'un son haftası Midilli'ye yol aldık...Yunan adaları başlangıcı olarak bence çok doğru bir seçim yapmışız...Tabii ki tatmin, beklentiyle alakalı, bizim tam da beklentimizin karşılığıydı Midilli, Lesvos (Yunancası)... Güzel deniz, güzel yemekler, güzel içki içmekti beklentim...Hepsi de yerine geldi...






Midilli, Ege Denizi'nin kuzeydoğusunda yer alan, oldukça dağlık bir Yunan adası...Girit ve Eğriboz'dan sonra en büyük Yunan adasıymış...Başkenti Mytilene...Ünlü şair Sappho'nun memleketi olarak da biliniyor.

"Eşcinsel kadın şair Sappho'ya atfen, Lesvoslu anlamına gelen 'lezbiyen' sözcüğü 1800'lü yıllardan itibaren kadın eşcinsel anlamında kullanılır. (wikipedia)

Ayrıca Barbaros Hayrettin Paşa da Midilli'de doğmuş...

Ayvalık'tan feribotla geçiliyor adaya...1.5 saat sürüyor, feribot firmalarının en bilinenleri Turyol ve Jale. Turyol'u tercih etmenizi öneririm, Jale'de sorunlar yaşanıyormuş genelde. 

Adada; zeytin ağacı, arı, benzin istasyonu ve motosiklet çok çok fazla; sinek ve telaş da neredeyse hiç yok...Genel olarak tüm Yunan adaları ve Yunanistan, hatta Avrupa böyle sanıyorum. İnsanlar rahat, maddi sıkıntı var belli, herkes günü döndürüyor ama herkeste de bir rahatlık, yavaşlar adamlar, belki biraz da gamsız...Belki de doğrusu odur ne bilelim...biz tükenmeye, koşmaya, yetişmeye, daha fazlası için uğraşmaya o kadar alışmışız ki karşıdaki rahatlığı görünce ne oluyor diye düşünüyor insan...

                                                Mytilene...marina..akşam...

Adada toplam 500 km falan yol yaptık, biz adadan araba kiraladık, kendi arabanızla da geçebilirsiniz. Sizin ya da kiralık, bir arabanız olmalı, arabasız hiç biyer gezemezsiniz. Elimizde harita, batısı hariç (batısında hiçbişey yokmuş zaten) adanın heryerini karış karış gezdik, her yere girdik çıktık...Bence tadı da böyle çıkardı zaten...

Harita, ipad...ara bul:) karış karış...

Adada iki büyük körfez var, Gera ve Kalloni. Çok çok güzel koylar, burunlar var. Hepsine bir bir gittik. 



Mytilene marina...




İlk rotamız Molyvos oldu, çok öneri almıştık Molyvos ile ilgili, adanın kuzeyinde yer alıyor Molyvos. Bana göre bir daha gittiğimde belki 1-2 saat gezmeye gideceğim, bir daha da gitmeyeceğim bir yer. Adanın en eski ve en az nüfusa sahip kentlerinden biriymiş. Güzel, kendine has bir mimarisi var. Dar, ağaçlı, bir yanı uçurum bir yanı deniz yolları aşıp ulaşabileceğiniz bir yer. Cenevizliler'den kalan kale ziyaret edilebilir.  Bizim orada olduğumuz gün hava çok çok rüzgarlıydı, belki o yüzden, belki de yeni keşfettiğimiz yerlerin çok çok güzel olmasından Molyvos çok arayacağım bir yer diyemem...:)

Molyvos...


Molyvos


Molyvos


Yeme-içme; Deniz mahsulüne doyabileceğiniz bir yer haliyle. Adım başı küçük restaurantlar var. Ahtapot, kalamar, sardalya harika harika harika...:) Tüm balıkçıların hepsinde et de mevcut. Fiyatlar çok çok uygun. Güzel ve hatrı sayılır bir balık sofrası 2 kişi 30€ en fazla...
Kesinlikle önereceğim yerlerden biri, O Ermis (Ermo Cd sonunda) şarapta ahtapotu, kabak çiçeği, sardalyası çok çok güzeldi. 

O Ermis Restaurant




Şarapta ahtapot...

Kabak çiçeği...İçi peynirli, kabaklı kızarmış hamur...leziz...

Greek Salad...

Sardalya...enfesti...

Kalamar...




Plomari'de Sabbia Beach Bar keyifliydi, gidilebilir, pizzası lezizdi. 
Mytilene limanda, ilk gece Fanari Balık'a gittik, kesinlikle tavsiye etmiyorum, hem yediklerimiz güzel değildi, hem de hesap...

Adada bir de sırf et yapan yerler var, limanda. Lemoni&Elia, dışarıdan bakılınca en kalabalık yerdi, girdik. Döner yiyelim dedik bir gece de, başarılı sayılmazdı. Burayı da öneremeyeceğim. 

Adada geçen 5 gün sonunda benim aşık olduğum yer; Agios Ermogenis. Kendimi kaybettim resmen. Kusursuz bir deniz, süper deniz mahsulleri, uzo, güneş, aşk...daha ne istersin ki...

Aşağıda en beğendiğim, etkilendiğim yerleri paylaşıyorum...hepsini şiddetle öneriyorum...Görüntüler içinizi ısıtıyorsa yolunuzu Midilli'ye mutlaka düşürün...

Agios Ermogenis...


                                                            Agios Ermogenis...


Agios Ermogenis...Ahtapot ve kalamarlar tuzlanıp güneşte ipe asılııyor...




Aman aman..


Plomari, bir değer bayıldığımız yer oldu...Adanın güneyi...Uzo fabrikasının olduğu yer. Havasının ve suyunun temizliğinden, burada Yunanistan'ın en kaliteli uzosu çıkıyormuş...Deniz burada da harika...







Plomari...Agios Isidoros...


                                                          Agios İsidoros...



                                                     Plomari, Agios İsidoros...


Tarti...Adanın güneyi...Agios İsidoros'tan önce...
Yolu oldukça iptidai ama deniz için değer...


Tarti...

Adanın birçok yerinde bunlardan var...Önce dilek kutusu sandık, sonra sorduk öğrendik...Sembolik mezar taşlarıymış bunlar...İçlerinde kaybedilen kişilerin birkaç özel eşyası var ve mumlar yanıyor...Nurlar içinde uyusunlar...


Uzo uzo uzo...neredeyse hepsini denedik, biz en çok Barbaryani'yi sevdik...




Panellenion...
Viyana tarzı keyifli bir cafe...pastaları çok cezbedici...


Panellenion...

Biz çok keyifli vakit geçirdik...her köşesini keşfettik Midilli'nin...Bir daha gider miyiz, evet, kesinlikle evet...!! Bozcaada'ma alternatif çıktı bile diyebilirim rahatlıkla...Damağımda süper bir tat oldu Midilli...
Gezmek, görmek, yeni yerler tanımak, bol bol yüzmek, güzel yemekler yemek, keyifle içmek...Allah bizi bunlardan uzak etmesin:)

Sevgiyle kalın...Gene gelicez, hoşçakal Midilli...

Hoşçakal Midilli.....








1 Ağustos 2012 Çarşamba

Bozcaada...

15 sene önce tanıştım ada'yla...İlk gittiğimde, çok bakir, sakin, kendi halindeydi...ama yine insanı kendine aşık edebiliyordu....Sonra seneler geçtikçe gelişti, değişti...Köşe yazarları yazmaya başladıktan sonra da bir hayli kalabalıklaştı...Ada'ya ilk gittiğinizde dönerken feribottan hep geriye adaya bakıyorsanız, bir dahaki gelişin hayalini kuruyorsanız siz de adaya aşık olmuşsunuzdur...Ne yapar ne eder çeker sizi kendine...


Uzun senelerdir, her sene en az 3-4 kere gitmeye gayret ederim adaya...sadece yazın değil, baharda, kış başlangıcında da...


Geriye dönüp baktığımda çookk yaşanmışlıklarım var adada, batırılan günler, kaydırılan yıldızlar, kaldırılan kadehler, kazanılan dostlar, biriken anılar...vb vb Demek istediğim, damağımdaki çok ciddi tatlardan biri Bozcaada...


Uzun bir aradan sonra geçen haftasonu kavuştum ada'ya...Can arkadaşlardan biri gidiyordu, sevgili ve kardeşiyle, ve onun eşiyle... (Melda @pasaklitanrica, Tuğrul @tugrulmengi, @orientinashop, Beyza @parcalibulut, ve Efe)  Takıldım peşlerine...Buldum kendimi adada...


2,5 güne yine sığdırdık bir sürü şey...Buyrunuz bakalım...


Ada'ya gidişin en sevdiğim anlarından ilki, Geyikli'den feribotla karşıya geçiş...

ikinci en sevdiğim an...Ada'ya varış:) 


Ayazma...Halk plajı, deniz harika, yakınında yemek yenilecek alternatif yerler var...
Şemsiye, şezlong 10 TL

Akvaryum...Sessiz sakin, deniz sana aitmiş gibi...

Rüzgargülleri...aşağıdan yukarı saatlerce böyle bakabilirim sanıyorum...
çok etkiliyor beni...




Rüzgargülü Otel...Kuzenimin oteli...Çok cici, tertemiz, Türk mahallesinde...Tavsiye ederim...

Rüzgargülü Otel, iç mekan...

Rüzgargülü'nde odaların isimleri rüzgar isimleri...





Tenedos Balık, temiz, lezzetli...Girit ezmesi harika...


Maya Restaurant'ın ada'daki tek işareti...
Köylünün tanımıyla "koskoca Maya heykeli:)"


Selçuk Bey'in gizli saklı mekanı Maya...Farklı, zevkli, keyifli bir yer...
Menü yok, masaya ne getirirlerse onu yiyosun...Peynir, ekmek ve şarapları kendileri yapıyorlar...Etleri çok leziz...Kişi başı 100 TL


gün bir başka doğar adada...


Ada'da deniz girmeyi en çok sevdiğim yerlerden biri...Habbele...

nasıl güzel bir an...

Lütfü Amca'nın köfteleri müthiş...Ada'ya hoşçakal derken çok iyi bir seçenek...
Senelerdir canla başla çalışıyor...Merkezde halı sahanın hemen yanında...Kesin tadın...


Ada dönüş...Hoşçakal ada'm...

Homeros der ki, "Tanrı insanlar uzun yaşasın diye Tenedos'u (Bozcaada) yarattı..."

Damaklarınızdaki tatlar hiç eksilmesin, hep artsın...